Rahmet, mağfiret ve bereket ayı olan mübarek Ramazan’a bir kez daha kavuşmanın huzurunu yaşıyoruz. Ramazan, yalnızca oruç tutmakla sınırlı olmayan; gönüllerimizi arındıran, sabrı, paylaşmayı ve kardeşliği hatırlatan müstesna bir zaman dilimidir.
Bu ay, bizlere sofralarımızı bereketlendiren lokmaların kıymetini, yalnızca aç kalmanın değil, gönül doyurmanın da önemini hatırlatır. Ramazan, yardımlaşmanın, dayanışmanın ve ihtiyaç sahibine el uzatmanın ne kadar değerli olduğunu bir kez daha hissettiren bir rahmet vesilesidir. Gönüllerimizi birleştiren iftar sofralarında yalnızca ekmeğimizi değil, muhabbetimizi de paylaşırız.
Aynı zamanda Ramazan, insanın kendi nefsiyle sınandığı, sabrı ve iradeyi pekiştirdiği bir arınma ayıdır. Bu süreçte yalnızca bedenimizi değil, gönlümüzü de temizlemeli; kırgınlıkları gidermeli, sevgiyi ve anlayışı çoğaltmalıyız. Peygamber Efendimiz (SAV) “Oruç bir kalkandır” buyurarak bizlere, bu ayın yalnızca açlıkla değil, kötülüklerden korunarak, sabrı ve merhameti artırarak geçirilmesi gerektiğini hatırlatmaktadır.
Bugün, dünyanın dört bir yanında savaşların, acıların ve adaletsizliklerin gölgesinde Ramazan’ı karşılayan kardeşlerimiz var. Dualarımızda yalnızca sevdiklerimizi değil, zulme uğrayan, yuvasını kaybeden, iftar sofrasına oturamayan tüm mazlumları da anmalıyız. Ramazan’ın bereketiyle barışın, huzurun ve adaletin tüm dünyaya yayılmasını diliyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle, Ramazan ayının şehrimize, ülkemize, İslam âlemine ve tüm insanlığa sağlık, huzur, kardeşlik ve bereket getirmesini temenni ediyorum. Rabbim, tuttuğumuz oruçları, yaptığımız ibadetleri kabul eylesin, dualarımızı hayra vesile kılsın.
